25 Mart 2013 Pazartesi

Budapeşte maceramız 2 :)



Bir adam tek başına dolaşıyordu.Sanırım tek başına yolculuğa çıkmış.Fotoğrafını çekmemizi istedi.Böyle tatlı tatlı güldü :D Laf aramızda hoş çocuktu :P :D Kaleyi dolaşırken bir kaç kez daha karşılaştık.Biz onun fotoğrafını çektik o da bizim fotoğrafımızı çekti.O kadar çok kez karşılaştık ve o kadar çok kez tatlı tatlı güldü ki bir daha karşılaşırsak tanışmak isteyecektim :D Ama kısmet olmadı :(:(:( :D


Hostele gittik ve yemek yedik.O kadar yorulmuşuz ki o gece deliksiz uyuduk.Biraz olsun vize işini unutabilmiştik. Ertesi sabah erkenden kalktık ve Türk konsolosluğa gittik.O gün çok yağmurluydu.Konsolosluk 09.30'da açılıyordu ve biz erken çıkmıştık.Biraz yagmurda dolaşıp tam 09.30'da konsolosluğa gittik.Araba ile biri giriş yaptı.Kapı açılınca bizde içeri daldık.Adamın biri içeriden çıkıp ''Hoşgeldiniz arkadaşlar.Neden içeri kaçak girdiniz?''dedi.Bizde erken geldiğimizi ve yagmurda çok ıslandığımızı söyledik.Durumumuzu anlattık.Bizi Yaşar bey'e yönlendirdi.Yaşar bey'e durumumuzu anlattık.Yeşil pasaport işini araştırmadığımız için bize birazcık kızdı ama sağolsun bize çok büyük iyilik yaptı.Sabıka kaydını hemen hazırlayıp verdi.Bize numarasını verdi.Bir sıkıntımız olursa arayabileceğimizi söyledi.Belgeyi aldık koşa koşa Romanya konsolosluğuna gittik.Adama durumu izah ettik.Milli eğitim bakanlığından onaylı bir belge istedi.Ama Gale öyle bir belgenin olmadığını vize için kabul mektubunun yeterli olacağını söylemişti.Adama anlatıyoruz anlamıyor ya sinir etti bizi.Tutturdu belge diye.Bizde baktık işin işinden çıkamıyoruz.Yaşar abiyi arattık.Yaşar abi o adamla konuştu.İyi bir ayar vermiş sağolsun:D Adam iki belgeden vazgeçti.Geriye bir tek milli eğitim bakanlığından bir belge olmadığını anlatmak kaldı.Baktık yine işin içinden çıkamıyoruz Erasmus hocamızı aradık ve adamla konuşturduk.Çok şükür adam ikna oldu.Önceki gün uzun süreli vize almamız gerektiğini ve 120 euro ödememiz gerektiğini söylemişti.Sonra ne olduysa kıvırıverdi ve para ödememize gerek kalmadığını söyledi.Açıkçası çok rahatladık.Zaten azıcık bir hibe almıştık onun büyük bir miktarını vize için ödemememiz çok iyi oldu.Hem Erasmus öğrencileri muaf tutuluyordu.Adama anlattık ama anlamamıştı.Neyse Allah razı olsun Yaşar abi sağolsun çok yardımcı oldu.Romanya konsolosluğundan çıkınca Türk konsolosluğuna gittik.Yaşar abiye teşekkür ettik.Yaşar abi adamla konuşmasını anlattı.Meğer adam vize vermemek için bizi oyalıyormuş.Vay pislik vay dedik.Yaşar abi sağolsun adam onunla konuştuktan sonra işimizi kolaylaştırdı.Konsolosluktan çıktıktan sonra gezmeye başladık.Budapeşte'de bir sürü Türk Lokantası olduğunu öğrendik.Cihat bize oradaki bir Türk lokantasının adresini bulmuştu sağolsun. Oraya gittik ve bir güzel yemek yedik.Açıkçası Mc Donalds gibisi yoooook'tan sonra çok iyi geldi.Zaten ne varsa yurdumun insanında var.İkinci günde epey gezdik ama harbiden soğuk ve yağmurluydu.Üçüncü gün eşyalarımızı topladık ve  hostelden ayrıldık.Elimizde valizle önce konsolosluğa gittik.Romanya konsolosluğundaki adam vizenin iki hafta içinde çıkacağını söyledi.Oradan çıkınca Türk Konsolosluğuna gittik.Ben milka çikolata almıştım.Onu Yaşar abiye hediye etmek istedik.Teşekkür ettik ve hediyemizi sunduk.Yaşar abi hediyemizi kabul etti ve bize hediye etti:D Bir kalem bile kabul edemeyeceğii söyledi.Peki dedik. Sağolsun harbiden çok iyi bir adamdı bize çok yardımcı olsun Allah razı olsun.Sonra hediyelik eşya baktık.Türk lokantasında yemek yedik.
Bu arada yazmayı unutmuşum:)Türk lokantasına girdik biz alışmışız rahat rahat konuşmaya.Kırk yıllık pidenin adını ''Turkish Pizza'' koymuşlar.Bende Zeynep'e dönüp ''Yuh yaa pideye Türk pizzası yazmışlar.''dedim.Sonra çalışanlardan biri bize dönüp ''Pardon ne yazacaktık ?''dedi.Ben şok oldum.Allah'tan çevirdim kazı yanmadı :D Güzel bir yemek yedik.Sağolsunlar yemekten sonra da ince belli çay bardağında -sanırsın 90 60 90- çay geldi:)Budapeşte'de çekik gözlüler çoktu.Zeynep de ''Çekikler ne kadar tatlı oluyor.''dedi (Hayır onu düzeltecekmişim sevimli oluyorlar demiş :D ---BASINA SANSÜR :D Kameramızı kırdılar :D- ) Evren Zeynep'in mesajını aldı ve isteğini yerine getirdi.Çayı getiren çocuk çekikti ve çay bahanesiyle başka emeller için gelmiş pislik yılan :D Çayları ikram ettikten sonra biraz soru sordu(İşte klasik nerelisiniz falan.Çocuk özbek Türküymüş.)Sonra da Zeynep'e dönüp ''You are very nice.'' dedi.Zeynep de ''Hıım :D''dedi.Sonra çocuğa dönüp ''Thank you''dedi.Sonra da Özbek Türkü kardeş falan dedi:D Çocuk bir bozuldu :D Ressmen sevdiği kız ona abi demiş kadar oldu:D Tırıs tırıs gitti garibim :D Dükkandan çıktık ben gün boyu Zeynep'e takılıp durdum :D Tren garını aradık ve sora sora bulduk :)


 Keleti'den epey bir yere sefer varmış.Bu yüzden gar çok kalabalıktı.Tren saatini beklerken garın içini ve etrafını dolaştık.Garın içindeki kuşları besledik.Onlara çubuk kraker attık.Yine bir sürü kuşumuz olmuştu :D Vakit geldi ve koltuklarımıza kurulduk. Budapeşte maceramız böylece son buldu.Tren yolculuğu çok rahattı.Biraz sıkıldık ve artık yorulduğumuz için bir an önce evimize kavuşmak istedik.Yakınımızdaki bir koltukta kadının biri tek başına yolculuk yapıyordu.Kadın ingilizce bilmiyordu.Almandı. Ama belli ki uzun süredir yolculuk yapıyordu ve birileri ile konuşmak istiyordu.Kadın bir ara o kadar çok sıkıldı ki sıkıntıdan ''Türkçe'' öğrenecekti valla :D Biletlerimizi ve pasaportumuzu kontrol ettiler.Yolculuk bitince koşa koşa evimize gittik.Yıkandık paklandık. Şükür kavuşturana :D












Hiç yorum yok:

Yorum Gönder